O'NUN (SAV) ANNE - BABA SEVGiSi




O'NUN (SAV) ANNE - BABA SEVGiSi


Efendimiz’in anne-baba sevgisi Peygamber Efendimiz henüz dünyaya gelmeden önce babasını, küçük bir çocukken de annesini kaybetmişti Hem yetim, hem de öksüz büyümüştü Yüce Allah onu annesiz-babasız bırakmıştı, ama kendi özel himayesine ve terbiyesi altına almıştı “Beni Rabb’im yetiştirdi ve eğitti” diyordu.



Onun kadar anne-babanın hakkını ve değerini öğreten bir başkası yoktur Kur’ân’ın ifadesiyle insan üzerinde Allah ve Resulünden sonra en çok hakkı olan anne-baba olduğu gibi, en çok sayılması ve sevilmesi gerekenler de onlardır Rabb’imiz, Peygamberimize hitaben anne-baba hakkının önemini şöyle bildiriyor: “Rabb’in şunu da emretti: Ondan başkasına ibadet etmeyin Anne ve babaya da iyilikte bulunun Onlardan biri veya her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına erişecek olurlarsa onlara sakın ‘Öf!’ bile deme Onları azarlama, onlara güzel söz söyle “Onlara merhamet ve tevazu kanadını ger ve de ki: Ey Rabb’im, nasıl onlar beni küçükken besleyip büyüttülerse, sen de onlara öylece merhamet buyur” (İsrâ Sûresi, 22-23)



Abdullah bin Mes’ud anlatıyor: Peygamber Efendimiz’e sordum: “Allah katında en iyi amel nedir?” “Vaktinde kılınan namazdır” “Sonra hangisidir?” “Anne-babaya iyilik ve itaat etmektir” “Sonra hangisi?” “Allah yolunda cihattır” Hiçbir şekilde anne-baba ayırt edilmez, biri öbürüne tercih edilmez, birinin sevgisi diğerinin önüne geçmez Çünkü iki gözümüzden hangisini ötekinden üstün tutarız? Ancak Efendimizin hadislerine baktığımızda anne hakkının baba hakkından üç misli fazla olduğunu öğreniyoruz: Ebû Hureyre rivayet ediyor: Peygamber Efendimize bir kişi geldi ve sordu: “Yâ Resulallah, en çok kime iyilik ve ihsan etmeliyim?” “Annene” “Sonra kime?” “Annene” “Sonra kime?” “Annene” “Sonra kime?” “Sonra babana”



Bu hadisten hiçbir şekilde babayı üçüncü plâna atma anlamı çıkmamalı, ancak her zaman annenin öncelik taşıdığı gerçeğini de göz ardı edemeyiz Yine adamın biri Peygamber Efendimize geldi, şöyle dedi: “Yâ Resulallah, ben annemi sıcak bir günde omzuma alıp iki fersah yol yürüdüm Hava yere atılan bir et parçasını neredeyse pişirecek kadar sıcaktı Acaba onun hakkını ödemiş oldum mu?” Peygamber Efendimiz şu cevabı verdi: “Senin bu hizmetin, onun bir doğum sancısını belki karşılar!”
To Top